Suriye Türkmenleri ile kastedilen; 20 Ekim 1921 tarihinde Fransa ile imzalanan Ankara Antlaşması ile Suriye sınırları içinde kalan ve Türkmen boylarına mensup olan Türklerdir. Tarihi ve bilimsel veriler Suriye Türklerinin gerçek durumunu, yerleşim alanlarını, coğrafyalarını, karşı karşıya kalmış oldukları baskıları ortaya koymaktır.
Suriye Etnik unsurların belirlendiği 1925 sayımlarına göre Suriye bölgesinde tüm Sünnilerin oranı %56,7 çıkmıştı. Bunlar içinde %38,2 ile Araplar en büyük kısmı oluştururken, kalan 18,5’lik kısmı Türkmen, Kürt ve Çerkez azınlıklar oluşturuyordu.Bunun içinde Türkmenlerin oranı ise %1,9 olarak kayıtlara geçmiştir.1925 ile 1930 yılları arasındaki rakamlara göre bu nüfus içinde %8,9 ile etnik dağılımları zikredilmeyen göçebeler önemli bir grubu oluşturuyordu.
Suriye’deki Türkmenler üzerine kamuoyunu bilgilendirecek ilk çalışmayı kaleme alan Mustafa Kafalı, Fransız Hâkimiyeti zamanında bölgedeki Türk nüfusunun 500.000’den fazla olduğunu belirtmiştir.
Son dönemlerde Konu ile ilgili en son yapılan saha araştırması sonucunda elde edilen güncel verilere göre ise Suriye’de 1.5 milyon Türkçe konuşan, 2 milyon da Türkçe konuşamayan toplam 3.5 milyon Türkmen vardır. ORSAM tarafından yapılan araştırmadaki verileri, bugün hem Türkiye hem de Suriye Türkmenlerinin meşru temsilcisi olan Suriye Türkmen Meclisi, “resmi veri” olarak kabul etmektedir
1906’da yayımlanan Halep Vilayeti Salnamesi’nde günümüz Suriye coğrafyasında ne kadar Türk’ün yaşadığına ilişkin verilere ulaşılmaktadır.Belgede, Halep’te yer alan Türk mahallelerinin adları sayılmış; Suriye’de Toplam 523 Türkmen köyü vardır (büyük şehirler harlarından başka) . Suriye hükümeti, son yıllarda Türkçe yer adlarını Arapça’ya çevirmiştir. İsabeğli (İseviye), Kabamazı (Belutiye),Merhan(Balva) Salwah,Havahuyok (Tel Hawa) ,Beliz ,Nabğa ,Taşlihoyuk (TelHacer), Tırınca "Ümitüyur", Karınca (Behlüliye) olmuştur Türkmen köyleri varlığını bu belgede yer almaktadır.
Bu göre bu eski belgelerde Halep şehri ve çevresinde 200 bin, Lazkiye bölgesinde 150 bin, Humus civarında 250 bin, Kuneytra (Golan) bölgesinde 100 bin ve diğer bölgelerde 300 bine yakın Türk yaşamaktadır. Böylece belgeden XX. yüzyılın başlarında Suriye’de 1 milyona yakın Türk’ün yaşadığı anlaşılmaktadır.
Günümüzde Suriye’de ne kadar Türkün yaşadığı resmi rakam olarak bilinmemektedir. Ancak sahada yapılan araştırmalarda, bölgede yaşayan Türkmenler 1.5 milyon Türkçe konuşan 2 milyonda fazla anadilini unutmuş yani 3,5 milyon Türk nüfusundan bahsetmektedir. Son resmi sayıma göre ise ülke nüfusu 23 milyondur. Dillerini unutmuş olan Türkmenler kimliklerinin bilincinde olmakla birlikte yaşadıkları bölgenin dili, kültürü ile bütünleşmiştir. Ancak Türkmen kimliklerinin bilincedirler.
Hatay’ın anavatanla birleşmesi sonrası Suriye’de yaşayan Türkmenlerle ilgili Türkiye ve Suriye arasında bir görüşme ve anlaşma yapılmamıştır. Böylece bu ülkede yaşayan Türkmenlerin siyasi ve kültürel hakları hukuki bir zemine oturtulamamıştır. Bu konudaki Türk hükümet ve dışişleri yetkililerinin tavrı, Suriye ile ilişkilerin bozulabileceği veya Suriye Türkmenlerinin daha fazla baskıya maruz kalabileceği endişelerinden hangisine dayandığı pek net değildir.
Ancak kesin olan bütün bunlara rağmen Türkiye - Suriye ilişkilerinin çok sağlıklı olmadığıdır. Suriye Türkmenleri, ferdi kaçışların dışında, 1945, 1951, 1953 ve 1967 yıllarında Türkiye’ye toplu olarak göçmüşlerdir. Sayıları kesin bilinmeyen bu göçmenler, Kırıkhan, İskenderun ve Adana’ya yerleştirilmişler ve 1977’de Kırıkhan ve 1994 ise, İskenderun’da Bayır-Bucak Türkmenleri Yardımlaşma Derneğini kurmuşlardır.
Bölgede Osmanlı hakimiyeti sürerken Antep, Urfa, Hatay gibi Türk nüfus bölgelerinin idari olarak merkezi Halep şehriydi. Halep bugün hala Türk mimari ve sanat eserleri ve sokaklarında Türkçe’nin konuşulduğu bir şehir görünümüne sahiptir.
Şam bölgesinde yaşayanlara Şam Türkmeni denirken, Halep ve Rakka bölgesindekilere Halep veya Culab Türkmeni, Lazkiye Türkmenlerine Bayır-Bucak Türkmeni denmektedir. Ülkenin diğer toplulukları tarafından “Türkmenler” olarak adlandırılmaktadır.
Suriye’de Beydilli (Kadirli, Arapli, Bekmişli,Hacı Ali, Ulaşlı, Karaşıhlı, Güneçbayraktar, Gazlı), Elbeyli (Gavurılli, Şahveli, Tırıklı, Tavli, Ferizli, Kara Taşlı, Doğanlı), Barak (Tabur, Kasımlı, Torun, İsallı, Tiryaki, Gökbakan, Mahmutlu), Bayat, Bayındırlı, Budak, Karkin, Karamanlı, Sallur, İsabeğli, Karakeçili, Musabeğli, Avşar, Bayındır, Berilli, Torun, Yörük, İse Beyli, Karamanlı, Şark Evli, Gızıklı, Bozgeyikli Dede, Karakoyunlu, Sincar gibi Türkmen boyları yaşamaktadır. Bu Türkmen boyları ile Anadolu’daki uzantıları olan Türk boyları arasında inanç, gelenek ve foklorik pratikler bakımından çok önemli benzerlikler bulunmaktadır.
Sahada yapılan çalışmalar incelendiğinde Suriye Türkmenlerinin ekonomik faaliyetleri hakkında şöyle bilgiler elde edilmiştir; Halep Türkmenleri genellikle tarım ve ayakkabı sanayisi ile geçimlerini sağlamaktadırlar.
Lazkiye ve Tartus Türkmenleri narenciye ve ormancılıkla meşgul olurken Hama ve Humus Türkmenleri hayvancılık ve tarımla uğraşmaktadırlar. Şam’da yaşayan Türkmenler memurluk ve serbest meslek, Rakka ve Dera’da ise tarım başlıca gelir kaynakları arasındadır.
Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı şehirleri analiz ettiğimizde ise şu bilgiler ortaya çıkmaktadır.
Şam’da farklı geçmişe sahip üç ayrı Türkmen topluluğu yaşamaktadır. Bunlardan en dikkat çeken Osmanlı döneminden kalmış zengin Türkmen ailelerdir. İkincisi Golan Tepeleri’nin İsrail tarafından işgal edilmesinin ardından bölgeden göç etmek zorunda kalarak Şam’a yerleşen Türkmenlerdir. Üçüncü grup ise Türkiye’de cumhuriyet devrimleri sırasında Türkiye’den Suriye’ye göç eden Türkmenlerdir.