Suriye’nin Türkiye’den Ayrılması
Ortadoğu’daki Osmanlı toprakları, Sykes-Picot Andlaşması ile paylaşılmıştır. İngilizler adına Mark Sykes ve Fransızlar adına Georges Picot tarafından 1916 yılında imzalanan bu anlaşmaya göre Fransa; Suriye, Lübnan, Kilikya ve Musul yörelerini, İngilizler ise; Ürdün, Irak ve Kuzey Filistin’i alacaktı.
Geri kalan Filistin topraklarında ise, uluslararası bir rejim ve sınırları belli olmayan bir Arap devleti kurulması kararlaştırılmıştı. Batılı devletler, Ortadoğu üzerindeki oyunlarını rahatça sahneye koyabilmek için suni olarak ortaya attıkları “Arap milliyetçiliği” ile Türk hâkimiyetinde asırlarca huzur içinde yaşamış Türk ve Arap milletlerini birbirine düşürmeye çalışmışlardır.
Bölgede yaşayan Türkmenler ise, hemen Halep ve Lazkiye’de müdafaa kuvvetleri kurup işgalcilere karşı mücadele vermişlerdir. Araplar, ancak I. Dünya Savaşı sona erdiği zaman yapılan vaadlerin boş olduğunu anlayabilmişlerdir. İngiltere ve Fransa arasında 23 Aralık 1920’de imzalanan San Remo Andlaşmasına ile Suriye ve Filistin, Fransız mandasına bırakılmıştır. Manda kararı, 29 Eylül 1923’de Milletler Cemiyeti tarafından kabul edilmiştir.
Osmanlılar I. Dünya Savaşı’ndan sonra bölgeden çekildi. 25-26 Ekim 1918 gecesinde Halep’i terk edip kuzeye çekilen orduların sonuncusu 7. Ordu idi ve başında Mustafa Kemal bulunuyordu. Ordunun çekilmesi ile Suriye tarafında kalmış olan Türkler, Müdafaa-yı Hukuk Cemiyetleri kurarak mücadeleye başlamışlardır.
Suriye ve Filistin Kuvva-yı Milliye-i Osmaniye adıyla örgütlenen bölgedeki direnişin reisi “Özdemir” takma ismini kullanan Ali Şefik Bey’dir. Kurtuluş Savaşı boyunca bölgedeki Türkmen direnişinin temel hedefi Türkiye’ye katılmaktı. Şubat 1919 tarihinden 22 Ekim 1921 tarihli Ankara Anlaşması’na kadar bölgede Fransızlara karşı sayısız çatışma ve taarruz yaşanmış, bu çatışmalarda çok sayıda işgal askeri öldürülmüş veya esir alınmıştır.